Orkestra seçmeleri: 4 ipucu
Profesyonel klasik kemancı olmaya karar veren bir genç, büyük ihtimalle solist, orkestra müzisyeni, öğretmen, oda müzisyeni veya bunların karışımı olarak bir kariyere sahip olacaktır.
Halihazırda yukarıdakilerin tümünü (bazıları diğerlerinden daha fazla olmak üzere) yapan ve hâlâ öğrenen bir keman sanatçısı olarak, odisyon yapma sürecim sırasında öğrendiğim ve aynı zamanda keman yarışmaları için de (belli derecede) geçerli olduğunu düşündüğüm bazı ipuçlarını paylaşmak istiyorum.
31 yaşında bir kemancı olarak, öğrencilik yıllarımda keman yarışmalarına girerek, aynı zamanda son yıllarda yaptığım başkemancılık odisyonlarıyla deneyim kazandım. Şu an geldiğim yaş itibarı ile yarışmalara katılmak artık pek mümkün olmasa da (açıkçası benden geçti o işler), halihazırda devam etmekte olan solo kariyerimin yanı sıra, 2021 yılında 1. kemancı olarak girdiğim Zürih Tonhalle Orkestrası’nda geçen sezon 2. başkemancılık yaptım. Aynı zamanda süregelen başkemancılık odisyonlarında da kendimi geliştirmeye ve öğrenmeye devam ediyorum.
İster tam zamanlı bir keman profesörü, orkestra müzisyeni ya da dünyayı gezen bir solist olalım; profesyonel bir ortamda, artan sorumluluklarımızı çok daha efektif ve hızlı bir şekilde çözebilmemiz, bizden bekleneni mükemmel bir şekilde yerine getirebilmemiz bekleniyor.
Tabii ki her genç kemancının birçok sorusu olacaktır, ve bütün cevapların bende olduğunu iddia etmiyorum (aksini iddia etmek bana öğretmiş ve öğretmekte olanlara saygısızlık olur). Ancak, gene de bazı bilgileri ve ipuçlarını arayan genç arkadaşlarıma ve eğitmenlere bazı konularda birkaç fikir verebileceğimi düşünüyorum. Bunlardan birisi orkestra sınavlarına ve keman yarışmalarına nasıl hazırlanılacağı konusunda ipuçları olacaktır. Benim tecrübeme göre bu ikisinin hazırlık şekli farklı olsa da, oldukça fazla ortak noktaları da var.
Bu blogda odisyonlara odaklanacağım. Aşağıda listelediğim dört genel ipucumu bulabilirsiniz.
1. Müzikal anlayışınızı geliştirin. Bu tabii ki uzun süreli bir süreçtir, ama odisyonuna gireceğiniz orkestranın, repertuarın belirli ve sık çalınan eserlerini dinleyerek fikir edinmelisiniz: özellikle Mahler, Brahms, Strauss, Beethoven gibi bestecilerin. Berlin Filarmoni, Bavyera Radyo Senfoni, New York Filarmoni, ya da benim şu an kendi çalıştığım Zürih Tonhalle Orkestrası’nın tradisyonları vardır, ve zaman içinde genel müzik direktörleriyle hep en iyisini hedeflerler. Bu topluluklar ve şefleri, sonraki jenerasyonlara yol gösterir, önlerini açarlar ve sürekli olarak belirli müzikal anlayışların gelişmesine katkıda bulunurlar.
2. Böyle orkestraların bol bol kayıtlarını dinleyin. Günümüzde Spotify ve YouTube gibi platformlar aracılığıyla çoğu kayda bedava erişebilir, farklı yorumlardan haberdar olabilirsiniz. Burada pek mazeret aramamak lâzım.
3. Bütün eseri bilin, yalnızca odisyonda çalacağınız pasajı çalışmayın. Eğer bir hata söylemek gerekirse bunu söylerdim. Eğer Don Juan pasajı isteniyorsa, açıp eserin bütününü dinleyin. Vikipedi’den hikâyesini okuyun, nerede ve nasıl bestelendi, besteci kimin etkisi altındaydı gibi. Sonra pasajınızı çalışın.
4. Odisyona davet almadan çok önce eserleri öğrenmeye başlayın. Bunların kitapları her yerde mevcut, önceden edinip çalışabilirsiniz. Parmak numaralarınızı, arşelerinizi yazın. Bu, siz bir sınava davet aldıktan sonra hazırlık sürenizi kısaltacak ve stres seviyenizi düşürecektir.
Bu gönderinin videosunu izlemek isteyenler aşağıdan Türkçe altyazılı olarak izleyebilirler (menüden seçiniz).
Sizin bu listeye eklemek istediğiniz başka bir şey var mı? Yorumlarda yazabilirsiniz.