Daha iyi bir sanatçılığa giden süreci aceleye getirmeyin
Son birkaç yılda öğrendiğim bir ders varsa, o da daha iyi bir müzisyen olma sürecinin aceleye getirilemeyeceğidir. Bence iyi bir çalgıcı ve iyi bir sanatçı olmak iki farklı şeyi temsil eder, her ne kadar birbirleriyle derinden ilişkili olsalar da.
Mükemmel bir çalgıcı olursanız teknik şeyleri daha zahmetsizce yapabilirsiniz. Bugün dünyada pek çok “mükemmel çalgıcı” ve "cambaz” var. Ancak harika bir tekniğe sahip olmak, sanatsal fikirleri daha az çabayla gerçekleştirme hedefine hizmet etmelidir. Her zaman daha iyi bir parmak numarası, daha iyi bir yay tekniği, kısacası çaldığınız enstrümanı daha kolay çalmanın yolları olabilir; ancak bunların müziğin hizmetine sunulmadıkları sürece pek bir değeri yoktur.
Bununla birlikte, üst düzey bir sanatçı olma sürecini aceleye getirmemeliyiz. Yavaşlamalı, alçakgönüllü olmalı ve ilerlediğimiz yol boyunca bolca tefekkür etmeliyiz - çünkü bu 100 metrelik bir sürat yarışından ziyade bir maratona benzer. Hayır, işi ağırdan alalım ve tembel olalım demiyorum, yanlış anlaşılmak istemem. Çoğumuz belli bir ölçüde hırslıyız; ancak daha kaliteli müzisyenlerle işbirliği yapmak, onların yorumlarını anlamak, edindiğimiz farklı yaşam deneyimleri ve dünyayı daha derin bir düzeyde anlamak, ürettiğimiz sanatın da derinliğini olumlu etkileyecektir. Bu sürece saygı duymalıyız.
Bazen bir platoya ulaşmak normaldir, ancak hevesli sanatçılar olarak her zaman takip edecek daha fazla “yol ve cadde” arayışında olmalıyız.
Sanatçılar ve sanatçı adayları olarak hep öğrenmeye açık olalım. Deneyim kazanmanın ve zaman zaman sanatsal olarak kendimizi gözden geçirmenin tadını çıkaralım. Hangi disiplinde olursa olsun, daha kaliteli sanat yaratmak her zaman gerçek bir sanatçının hedefi olmalıdır.